8.10.2009

berlin, berlin...

.
cook gecikmeli bir berlin yazısı, ama yazmadan atlayıp geçemem de... zira atladıklarım, yazdıklarımın misli misli olmaya başladı bu aralar... tekrar blog yazmaya, önceki blogda yazdıklarımı okuyup o günlerimi ve o günlere ait blogda yazan ya da yazmayan bi sürü detayı hatırlayıp, yüzümde küçük tebessümler oluşunca karar vermiştim, ve blog yazmak iyi bişey, hayatına dair böyle kayıtların olması güzel bişey demiştim... hala da aynı düşünüyorum ama malesef hayatıma yetişmekte zorlanıyorum, ve itiraf edeyim ilk aksattığım şey de bu günlük oluyor... bazen beceremiyorum, bıraksam mı diye düşünüyorum, sonra yok diyorum kör topal da olsa devam...
.
bayramda, programlarda bir aksaklık olmadı ve biz berline gittik ve döndük de... bilet işi bir iki carlamayla bizim istedigimiz şekilde halledildi... berline 3. gidişimizdi, ama sanki ilk kez gidip görüyormuşuz gibiydi... nedenine gelirsek, önceki gidişlerde öncesinde ful programlarla, haritalarla, rotalarla gidip şehri gezen biz, meğer berline turist olarak gidilip de görülecek yerlerin hiçbirisini görmemişiz... malum mimarız ya, bilmem nerdeki bilmem ne mimarın meşhur binasını, ya da başka bitanesinin çok meşhur dükkanını hatmetmişiz de, gözümüzün önündeki 365m lik kuleye çıkmamışız, ya da türklerin yerleşim bölgesi olan kreuzberg e gitmemişiz mesela...
.
hal böyle olunca, misafiri olduğumuz sevgili arkadaşlarımıza bıraktık kendimizi, nereye derlerse oraya gittik uslu uslu.. vee dee cook keyif aldık...
.
bu gidişimde, berlinin kafamdaki imajı bayya bi değişti diyebilirim... öncesinde benim için, bol bol görüp gezdiğim modern binaların fln. da etkisiyle daha formel bi havası varken, bu sefer gidip gezdiğim yerler sayesinde, ki bu daha çok doğu tarafı oluyor, daha sıcak deneyimledim berlini...

.
.
yediğin içtiğin senin olsun, gezdiğin gördüğünü anlat derler, ama blog işi böyle bişey değil işte... bu tatilde, bi sürü güzel cafeye, restorana da bolca vakit ayırdık... telaşsızca, bazen sadece güzel kahve içmek için bazen de öğün arası bi italyan meze tabağını atıştırmak için, hatta bazen de sadece güzel müzik çalıyor diye bol bol yayıldık, özellikle de dışarıda masası olan yerlerde... zira hava da hiç ummadığımız kadar güzeldi, şansımıza...
.
berlin bence ilginç biyer, pek çok farklı açılardan etkileyebilir insanı... bu gidişte beni en çok etkileyen, doğu kısımdaki o yüzlerce metre uzunluktaki tek blok binaların arasında yürümek, ve onların büyüklüğü altında ezilmek oldu... bu binaların arasında uzanan dev caddelerde (öyle dev ki, biz de olsa iki blok arasıcaddenin ortasına bir yapı adası daha kondurlur kesin) kendini küçücük hissetmek cidden çok garipti...
.
sonuç, yine gidecek ben....
.

2 yorum:

Demet dedi ki...

bu kadar ballandırmaya güzel resimlere ben de gidecek bigün :)

KIRMIZI dedi ki...

canim, gitmeden once mutlaka haberim olsun, hos tavsiyelerim olabilir...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...