29.05.2009

mia posta



yaşadığım şehirde olan biten neymiş, hangi etkinlik varmış, nereye ne açılmış, nerenin nesi iyiymiş vs. vs. haberdar olmak benim için çok önemlidir...
.
bu şehirde, şehrin büyüklüğü ve kalabalığı misli misli bir avrupa ülkesi kadar olsa da, haberdar olduğun etkinliklere katılma ya da nerede olduğunu çok iyi bildiğin yerlere gitme olasılığı çoğu zaman imkansız mertebesinde olsa da, bunlardan haberdar olmak ve seçenekleri de arttırmak lazım...
.
bu konudaki en büyük yardımcı, üyelerine günlük postalar gönderen siteler ... mia posta da bunlardan biri...değindiği konular da genel olarak bu tip sitelere paralel, moda, yemek, gezme-tozma, tasarım vs...
.
ben en çok da sayfanın tasarımını ve kenardaki konuyla ilgili illusturasyonları beğendim...
.

21.05.2009

çocuk reyonlarındaki gizli hazineler...

her ne kadar son yıllarda bi sürü marka mağazada, yada markasız semt mağazalarında ve hatta pazarlarda satılan ürünlerin tümü birbirine benzese, trend olan (örneğin bir desen olsun bu) bişey, tüm bu yerlerde kalite kalite, fiyat fiyat ama aynı tasarımla bulunabilse de, türkiye de magazasi olmayan markaların ihraç fazlası ürünleri; ucuza kaliteli ürünlere sahip olabilmenin yanında, farklı bişeylere sahip olabilmek, üstünüzdeki şeyi forma haline gelmeden severek bıkmadan giyebilmek açısından da çok kıymetliler...

bu ürünlere ulaşmak için, mesela zara gibi ferah ve düzenli bi mağazada şööyle salına salına bakmak, denemek, belki ilk seferde karar veremeyip bi daha gidip bakmak gibi lükslere sahip olmasak, genel olarak yarim ila 1m yüksekliğindeki yığınların içinde, son derece sıkış tepiş askıların arasında, genelde havasız daracık dükkanlarda bunalsak da, sonuç genel olarak buna değiyor...

ancak burada bahsetmek istediğim, forma olmayacak giysiler için benim diğer alternatifim...

çocuk reyonları...

ilk, üniversite yıllarında mudo nun çocuk reyonunu keşfetmemle başlamıştı... şimdi mudo çocuk ürünleri üretmiyor ya da getirmiyor ama zara kids, lc waikiki, peacocks vs. de hala çok sevimli, renkli, 14-16 yaş giysileri bolca var... ve neyse ki ben de üniversite yıllarındaki bedenimi, bir iki kilo fazlayla da olsa koruyabiliyorum...
bir de, belki siz de farketmişsinizdir, son yıllarda çocuk koleksiyonları da yetişkinleri nerdeyse birebir tekrar ediyor... mesela biçok yerde bulunabilen benzer kesimli bi bluza çocuk reyonunda bambaşka bi kumaşla, desenle sahip olma şansı son derece yüksek... bi artısı da fiyatları daha düşük...

benden söylemesi...

ps: resimdeki askıları saç örgülü jean elbise lc waikikiden, 14-16 yaş, 19.90 tl...

18.05.2009

özgün zeytinyağı...


.
malum egeliyiz ya, zeytinyağının yeri ve önemi bi başkadır bizim için... öyle her zeytinyağını beğenmeyiz, yemeyiz, huysuzluk yaparız... yok efendim; sızma mı kullanılmış, riviera mı, geçen sezonun yağımıymış yoksa tazemiymiş ve hatta şişenin dibinden mi konulmuş, üstten mi vs. vs... tüm bunlar üzerine uzmanlık geliştire geliştire yetişmişiz farkında bile olmadan...
.
hayatta seçici olmak takdir ettiğim bi karakter özelliğidir... ama bazen bu durum kimi güzelliklerden mahrum kalmanıza sebep olabilir... işte bu durumda gidişata bi dur diyebilmek de ayrı bi meziyet tabiii... neyse, ben her ne kadar hala süpermarket raflarından zeytinyağı almayı reddetsem, hala annemlerin siparişle getirttikleri yağdan sebeplenme lüksümü devam ettirsem de, zor durumlarda başvuracağım adresleri de bi kenarda tutuyorum...
.
.
ancaak, paylaşmak istediğim bu adres, ki kendilerinin adı özgün zeytincilik, anlattığım durumdan biraz farklı. evdeki şişe bitince üzüldüğüm, pazar kahvaltılarında baharatlarla karıştırıp seve okşaya yediğim, yolum düşer de yerlerine gidebilirsem tüm aileye litre litre alıp gururla hediye ettiğim, kankiciimin yazlık dönüşlerinde üşenmeden taşıyıp getirdiği kadar başka...
.
çok sevindirici ki, artık yolumuzun ayvalığa düşmesine gerek kalmadan da ulaşabileceğiz, çünkü nihayet istanbulda da bi satış mağazası açmışlar... hem de semtimizde, yakıncacık. bi de fiyatları da hiiç farklı değil, ayvalık da neyse aynısı...
adresi: serencebey yokuşu no:14 (necdet ozalitin hemen yanı)


5.05.2009

çilek mevsimi...


bütün kış tezgahlardaki mevsimsiz, iri kıyım çileklere iç geçirip, geçirip direndikten sonra, gerçek çilek mevsimine şöyle şanlı bi açılış şart olmuştu...
yaptık biz de...

4.05.2009

kış bitti, ama yine gelecek...

kış bitti aslında, yani tarih olarak şu günlerde çoktan bitmiş olmalı... ama bu sene ki kış öyle inatçı ki, bi türlü tam olarak sevindirmedi bizi bahar geldi diye... tamam istanbulun havasına güven olmaz, onu öğrendik yıllar içinde, güzel bi günün ardından yağmurlu günler gelebilir... ama bu kadar üstüste de olmaz ki... bu gidişle de baharı es geçip, direkt olarak yaza geçicez gibi...

sıcak yaz günlerinin hayaliyle yaşarken bu resimdekiler de ne dememek içten değil tabiii... ama kış ne zaman bitse, yaz ne zaman gelse de, şu bir gerçek soğuk günler yine gelecek... ve benim gibi üşüyengiller ailesine mansup ve kumaş pijama hastası biri bu tatlı picişleri görünce dayanabilir mi, dayanamaz... puantiyelisi annekuşa, penguenlisi de bana...

şaşkınım...

yaptığım tatlılara vanilya aroması katsın diye aldığım şeyin vanilya aromalısı çıkmışsa, bunca zamandır kullandıklarım neydi ve ne işe yaradı...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...